2011 Koçtaş Ürünleriyle Tasarım Yarışması


Koçtaş tarafından ikincisi düzenlenen yarışma sonuçlandı. Yunus Emre Kara ve Nesrin Kırmacı’nın beraber hazırladığı projelerden biri Mansiyon Ödülü alırken, diğeri son aşamada elendi.

* Mansiyon Ödülü Alan Proje;
Banyo, dilimize İtalyanca karşılığı olan ‘Bagno’ kelimesinden, İtalyanca’ya da Roma döneminde resmi dil olan Latinceki ‘Balneum’ sözcüğünden türeyerek geçmiştir. ‘Balneum’ bizim hamam ya da kaplıca olarak tanımladığımız mekanlara verilen bir isimdi ve bu mekanlar sıcak suyun, temizlenmenin, yenilenmenin, dirilmenin, rahatlamanın vücut bulduğu mekanlardı. Eskinin hamamı ve bugünün S.P.A.’sı kişisel banyolarımızda oluşturamadığımız imkanların sağlandığı sağlık merkezleridir aslında, zaten Latince bir kısaltma olan S.P.A.’nın Türkçe karşılığı ‘suyla gelen sağlık’tır.
Su, hayatımızın kaynağı olduğu gibi, sağlığımızın da en güçlü dayanağıdır. Banyolar da bu ihtiyaçları karşıladığımız mekanlardır. Günümüzün kalabalık şehirlerinde hergün yaşanan stres ve koşuşturmanın, öncesinde ve sonrasında hemen hemen her insan biraz rahatlamak ve günlük stresinden uzaklaşmak için kendini sıcak suyun hikmetine bırakıyor.


Koçtaş ürünleri ile tasarlanan ‘Banyo’, hem Yunak hem de Spa merkezi gibi bir işleve sahip olacak. Mesela, sabah erkenden uyanıp, çıplak ayaklarla banyoya adım attığınızda döşemedeki ahşap karolar sayesinde içiniz ürpermeyecek ya da alelacele aynanın önüne terliksiz bir şekilde geçtiğinizde çorabınız hiç ıslanmayacak, çünkü su çoktan ahşap karolar arasından drenaj boşluğuna süzülmüş olacak.
İş için yola koyulmadan önce doğu penceresinden süzülen sabah güneşiyle beraber, negatif elektriğinizi sömüren yuvarlak çakıltaşları üzerinde duşunuzu alıp, amiyane tabirle güne ‘çakı gibi’ başlayacaksınız. Kış aylarında, ana ısıtma hattınıza bağlı yerden ısıtma sayesinde çakıl taşları, basmanız için her zaman en uygun sıcaklıkta olacak.


İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşayan, çalışan, trafiğinde yol alan herhangi bir kişinin hakkı olan bu banyo,öneriye göre evin dış cephesinden dışarıya uzanan bir parçasının içinde yer almakta. İki penceresi doğu ve batı eksenine dik olarak yerleştirilmiş banyonun organizasyonu pencerelere göre yapılmış olsa da, pencerelerin yerleri ve boyutları değiştirilerek bir çok 4’e 4 kare planlı bir banyoya uygulanabilir. Çünkü herkesin işten döndükten sonra iyi bir banyo yapmaya ve rahatlamaya hakkı var. Gün batımına doğru yorgun argın bir vaziyette işten dönen siz, kravatınızı, bluzunuzu bir kenara atıp içi dolu bir jakuzinin sıcak, rahatlatıcı, stresten uzaklaştıran masajının tadını, dışarıyı izleyerek ya da perdeyi kapatıp, ışığı yavaşça kıstıktan sonra açtığınız sakin bir müziğin tadını, tek başınıza ya da bir yakınınızla çıkartma hakkına sahipsiniz.
Herkesin olduğu gibi sizin de biraz rahatlamaya ve yavaşlamaya ihtiyacınız var, banyonuzdaki raftan bir kitap/dergi seçip sıcak suyun içinde zaman geçirmek artık sizin elinizde.

* Son Aşamada Elenen Proje;

Lüks bir villaya sahipseniz, eğer, bahçesindeki havuzda ferahlarken aynı zamanda televizyon izleyebilirsiniz. Evinizi düşündüğümüzde, belki havuzu gören bir odanız bile vardır ve diyelim ki etrafınızda olup bitenleri de rahatlıkla izleyebilir, takip edebilirsiniz şimdi durup, bu söylediklerimizin tam aksini bir düşünelim;
En fazla iki kişi yaşayabileceğiniz küçücük bir eviniz olsun, belki yanlızca bir pencere ile dışarıya açılabilen tek bir hacim. İşte tam da böyle bir evde insanların rahatlama, ıslanma, durulanma ihtiyacını giderebilecek tek yer banyo olmasına rağmen, bu ıslak mekanlar çoğu zaman arka plana atılmış, evinizin bir köşesine, havalandırma boşluğunun yanıbaşına konumlandırılmıştır.


“BANYO ver.2.0” banyo denilen mekana getirilen yeni bir yorumun adıdır. Modern yaşamın Türkiye’deki yeni aktörü, stüdyo tipi konut kullanıcıları için, banyonun da diğer mekanlara denk bir değerde olabileceği fikri üzerine giderek, total hacmin içine banyoyu dahil edip, geriye kalan ihtiyaç alanlarını da etrafına yerleştirmiştir.


Serbest planlı konutun orta yerine yerleştirilmiş küvetin evin penceresi ile aynı hizada olması, güneş ışınlarının duş alınan bölgeye kadar girip açık havada yıkanıyormuş ya da yağmur yağarken yağmurda ıslanıyormuş hissini vermesini amaçlamıştır. Lüks bir eviniz olmasa bile sabah işe gitmeden önce duş alırken bir yandan televizyon izleyebilir ya da bir tatil günü küvette dinlenirken izlemeyi istediğiniz bir filmi/diziyi takip edebilirsiniz. Kullanıcıların total hacim üzerindeki egemenliğini pek bozmamak adına küvetin iki yanında bulunan ana şaftları da gizleyen taşıyıcı duvarların, tüm hacmi boşluklu olarak ayırması düşünülmüştür. Gerekli zamanlarda mahremiyete biraz daha hakim olmak düşüncesi ile de bu taşıyıcılara dik cam bölmeler, gerekli yerlerde opaklığı sağlamak için stor perdeler eklenmiştir.
Küvetin hemen yanında bir yatak ve yaşam alanı, diğer yanda ise bir iç bahçe konumlanmıştır. Kapalı hacimde açık alan hissinin oluşturulması ve su ile ilişkinin sürekli olması istenmiştir.

* Ödül Alanlar Listesini görmek için;
tıklayınız




    Yorum bırakın